Octal Alpha yeni adresinde!
Octal Alpha’ya artık http://www.octalalpha.com adresinden ulaşabilirsiniz!
Bigumigu’da Dark Knight dosyası devam ediyor!
Bigumigu‘dan viki boş durmuyor ve Dark Knight dosyası, üçüncü bölümüyle devam ediyor!
Artık bizim de bir ARG’miz var!
Sonunda bu yazıyı yazabildiğim için inanılmaz mutluyum. Bir süredir yurtdışında başlayan ARG’leri tanıtırken, Türkiye’nin ilk geniş çaplı ARG oyunu olan “Yaman Gezgin Kayboldu”yu tanıtamadığım için suçlu hissediyordum kendimi; ama açıkçası elimde “yeterince” bilgi olmadan, oyunun arka planında neler dönüyor bilmeden bir şeyler yazmak istemedim hiç. Oyunu yürüten 41? 29!‘un “Chief Happiness Officer”i Alemşah Öztürk sağolsun, proje hakkında aydınlattı beni.
Coco Star için yaratılan projenin fikri, reklam filminin yıldızı Yaman Gezgin’in kaybolmasına dayanıyor. Proje, yurt dışında yapılan, “kaliteli” dediğimiz ARG’lerin bile çoğunun sahip olmadığı özellikler barındırıyor: 11 site, 6 oyun, MSN botu, IVR hattı (özellikle bu konuya daha sonra değinmek istiyorum), Estore’da, Kitapyurdu’nda, Weblebi’de eserleri bulunan ve Facebook’ta her şeyiyle gerçekten var olan karakterler, Yaman Gezgin’i arama grupları, fotoğraflar, viral videolar, gazete ve blog yazarlarına giden kutular (Bu kutulardan birini edinememenin hüznü içerisindeyim), Coco Star paketlerinden çıkan ipuçları, muhteşem ödüller, gizli hediyeler… İş böyle olunca, bu ilk Türk yapımı ARG’nin 5 gün içinde tam 20.000 kullanıcıya ulaşması pek şaşırtıcı değil. Fark edeceğiniz üzere bu sayı, “süpermiş” dediğimiz bir çok ARG’de gördüğümüz oyuncu sayısının yaklaşık 250 katı (:
Proje, ana mecrası olan internetin yanı sıra, bu gerçekliği en etkili şekilde yaşatmak için geleneksel mecradan da destek alıyor. TV reklam filmi, basın ilanları, billboard ve doğrudan pazarlama çalışmaları ile desteklenen kampanyada gerçek telefon hattı ile telesekreter mesajı kullanıldığını da belirtmeden geçmeyeyim.
Proje Planı
Oyun, Yaman Gezgin’in kaybolmasından önce başlıyor. Kullanıcılar, bloglar sayesinde Yaman’ı ve arkadaşlarını tanıyor; birlikte yaşadıkları maceraları okuyor. Her bir karakter ayrı metin yazarları tarafından yaşatıldığı için kendi aralarındaki ilişki bütün oyun boyunca canlı tutuluyor.
Oyunda yer alan her karakterlerin gerçekliğini desteklemek için her karakter ayrı ayrı takip ediliyor. Bu karakterler aracılığı ile oyuncularla iletişime geçiliyor. Karekterler, blogları veya Facebook hesapları üzerinden, yazılan hemen her şeye kişiye özel yanıt veriyor.
Oyun başladığında her şey kullanıcıları, www.yamangezginkayboldu.com sitesine yönlendiriyor. Yaman’ın masasından elde ettiğimiz ipuçları ile araştırma başlıyor. Oyunun yapısı gereği, bir yerde bululunan bir ipucu başka bir yerde kullanılarak kahramanımızın başına gelen hikaye örgüsünü ortaya çıkıyor.
Yaman Gezgin Kayboldu sitesinden Alagon Yatçılık’a ulaşan kullanıcılar, tekne kaptanının kendi için tutuğu seyir defterini buluyor. Belirli aralıklarla güncellenen kaptanın seyir defteri, oyunun hikayesi için çok önemli bir eser.
Kullanıcılar oyunun belirli aşamalarına geldiğinde, farklı mecraları kullanmalarını gerektirecek şeylerle karşılaşıyorlar. Örneğin, MSN üzerinden yazışarak telsiz istasyonundan gerekli bilgileri alıyor; bilgi edinmek için IVR ile telefon görüşmesi yapıyorlar. Her zamanki gibi buralara da, bulanlara ödül getiren, gizlenmiş çeşitli sürpriz oyunlar var.
Tüm bunların yanı sıra oyun gerek bloglara yazılan yorumlarla, gerek sahte, gerek gerçek kullanıcıların ortaya attıkları spekülatif haberlerle sürekli canlı tutuluyor. Oyuncuların tartıştığı, tanıştığı, oyuna katıldığı, ipuçlarını paylaştığı ortamlar sürekli izleniyor ve destekleniyor. Kullanıcı beklentilerine göre oyun şekillendiriliyor.
Projenin “mutfak” kısmında ise, çok yoğun çalışan 25 kişilik bir ekip mevcut. Bir çok ekip elemanı, kendi işlerinin yanısıra oyunculuk, seslendirme gibi alanlarda da projeye katkıda bulunmuş. Örneğin oyunda Alemşah Öztürk’ü “yeti” rolünde izliyoruz.
Oyunun trailhead’i olarak, içinde hindistan cevizi, harita, pusula, bilgi notu, basın bülteni CD’si, birkaç paket Coco Star ve Kaptanın Seyir Defteri adlı bir defterin bulunduğu kutu, gazete yazarlarına ve pazarlama iletişimi hakkında çalışan blogger’lara gönderildi. Bu kutulardan edinememenin hüznünü yaşadığımı tekrar belirtmek isterim.
IVR Hattı konusuna geri dönüp, bu konudaki heyecanımı paylaşmak istiyorum. En azından birkaç ARG oynamışsanız, genelde ABD’de üretilen projelerde trailhead sayfasından kayıt yaptırırken telefon numarası verip asla aranmama/sms alamama/herhangi bir numarayı arayamama ezikliğini yaşamışsınızdır mutlaka. İşte bu nedenle, bu projede ilk kez Hayati Sincap’ın kartını gördüğümde kalbimin küt küt attığını belirtmeliyim. Gerçekten oynadığım bütün ARG’lerde aradığım interaksiyonu, Yaman Gezgin sayesinde yaşadım. Karttaki numarayı gördüğüm an aradım, Hayati Sincap’ın eğlenceli yorumuyla Galapagos penguenleri hakkında bilgi aldım ve aldığım ipucunu oyunda kullanmanın sevincini yaşadım. Bana bu heyecanı yaşattığından, Yaman Gezgin çok değerli benim için.
Tekrar söylüyorum, bu yazıyı yazabildiğim için çok mutluyum, Türkiye’nin artık bir ARG’si olduğu için çok daha mutluyum. Önümüzdeki hafta oyunun gidişatıyla ilgili bir timeline hazırlamaya çalışacağım. Ayrıca bu hafta fırsat bulabilirsem “mutfağı” gezip ordan birkaç şey daha aktarmak istiyorum. Siz de bu sırada oyunu kurcalamayı unutmayın!
Bigumigu Dark Knight dosyası, bölüm 2!
Bigumigu‘nun Viki’si, koca bir haftasonunu Dark Knight dosyasının ikinci bölümüne ayırmış. Devamının geleceğini de söylüyor! İkinci bölüm için buraya tıklayabilirsiniz. Keyifli okumalar!
Kendime not: Sen de boş durma, bir şeyler yaz artık!
Bigumigu’da ARG dosyası
Canımıniçi Bigumigu‘da çok başarılı bir ARG dosyası hazırlamış Viki. Bir göz atmanızı öneririm. İkinci bölümü de yarın gelecek.
Ayrıca Settar’ın da uzun süredir bloga eklemek için aradığım harika bir Cloverfield incelemesi var, onu da buldum sonunda. Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Trublood
Son zamanlarda pek fazla vaktim olmadığı için blog’un güncellemeleri az da olsa yavaşlamış durumda. Geçenlerde vakit azlığından yalnızca bir link vererek sıyrılmıştım “Tru Blood” projesinden. Trublood, HBO’nun yeni dizisine ait ARG projesi. “Vampirler” hoşunuza gidiyorsa, kaçırmamanızı tavsiye ederim. Oyunun en güzel yanlarından biri, geçenlerde linkini verdiğim, oyunla ilgili herhengi bir site izlenimi yaratan bloodcopy.com adresinden kolaylıkla takip edilebilmesi. Blood Copy de oyunun içeriğine dahil “in game” sitelerden biri aslında. Trublood’da diğer ARG’lerin yapmadığını yapıp oyunun özetini tutan web sitesini kendileri yaratmışlar, böylece çok uzayan bulmacalarda ipucu verebildikleri gibi, siteye dahil olan forumda NPC’leri oyuncularla bir araya getirmeyi başarmışlar.
Oyun sırasında karakterlerle canlı video konferanslar kurarak konuşuyor olmak, Trublood’ı diğer ARG’lerden ayıran bir başka özellik.
Trublood’un trailhead’i de çok etkiledi beni açıkçası. Birkaç blogger’a ulaşan zarflarla başladı oyun. Ben her zaman olduğu gibi yokum bu bloggerlar arasında.
Trublood’ın Unfiction başlığı burada. Blood Copy websitesine de burdan ulaşabilir, oyuna katılabilirsiniz.
Ayrıca müjdemi isterim! Artık Türk yapımı bir ARG’miz var! Birkaç gün içinde dolu dolu bir yazı yazacağım konuyla ilgili.
Aramızdaki vampirler ve “Trublood”
Şimdilik burayı inceleyin biraz, konuyla ilgili bir şeyler yazacağım ilk fırsatta.
Holomove
Red Loyola Projesi, 10 PM’in 8’inin işi bırakmasıyla gittikçe yavaşladı ve en sonunda da beklenmedik bir şekilde sona erdi geçtiğimiz günlerde. Projeyi yürüten Jeff McNab, UF Forumlarında şöyle bir açıklama yaptı:
Hello all,
My name is Jeff McNab. I’m the project lead for “Project Loyola” (Yes, I’m the guy you can blame for all of the delays). Let me thank you for being a part of this attempt at running an ARG. My team and I learned a lot from the process and hope that, in the long run, the work that we will pull from it will help others interested in the ARG community.
Unfortunately, at this time, we are having to end the ARG. There is actually a lot more we had planned, but we just don’t have the time to finish it. My team, or should I say Ashley Waldbaum, the only other person currently working on the project with me, and I feel that we should end now and focus on documentation during our final weeks in college.
In the next couple of weeks, we would love to hear any feedback you may have about the project. What went right, what went wrong, the good, the bad (the ugly?) Feel free to contact us via project.loyola@gmail.com with any comments you have.
I want to thank you again for the time and energy you put into playing the ARG and hope that you had as rewarding an experience as we did making it.
Hemen ardından başlayan Hurts to Heal ise, PM’in “TINAG” takıntısı ve saçma sapan görevler yüzünden bir çok oyuncunun (özellikle UF forumlarından ‘natas’ın) büyük tepkisini aldıktan sonra bugün, BEX’in ölümüyle sonuçlandı.
Bu sırada oyuncuların imdadına yetişen Holomove, yüksek bütçesi, başarılı oyunculuğu, beklenmedik zor bulmacaları, PM’lerin çalışma stili ve daha bir çok etkeni yanına alıp, haftanın en ilgi çeken oyunu oldu. Oyunun yüksek bütçesi, büyük bir firmanın PR projesi olması ihtimalini doğursa da, PR’ı yapılan ürünün adı geçmediği için bundan emin olmak imkansız gibi görünüyor şimdilik. Oyunla ilgili UF başlığına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Oyunun wiki sayfası ise burada.
Resimler http://www.despoiler.org adresinden alınmıştır.
Red Loyola Postmortem
Project Loyola’nın PM’leri, geçtiğimiz günlerde oyunun bu zamana kadarki hikayesinin perde arkasıyla ilgili bir postmortem yayınladı. Buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
HETFET
Bildiğiniz üzere ARG’ler artık çok tercih edilen bir viral advertising hadisesi haline gelmiş durumdalar. Hellboy 2 adlı film için de, her ne kadar başlarda reddetseler de, bir ARG başlattılar. Bir organizasyonla başladı bu ARG: Humans for the Ethical Treatment of Fairies, Elves, and Trolls (HETFET). Olaya direk HETFET forumlarından dahil olabileceğiniz gibi, bir numaralı dostumuz UnFiction forumlarındaki, konuyla ilgili başlığa da başvurabilirsiniz.
Octal Alpha - ARG Blog v1.0 